9 Ocak 2014 Perşembe

Noel, Yılbaşı ve Mickey

Noeldi, Yılbaşıydı derken ne kadar çok kutlama yaptık bu ay! Tabii bu durumdan en çok Batu nasiplendi Yemekler, Çikolatalar, Şekerler ve tabii ki Hediyeler :)



Noel'de Batu'da bende çok hastaydık, ben 40 derece ateşle yanıp tutuşurken oğlumun farkında olabileceği ilk noel kutlamasının hazırlıkları boşa gitmesin diye elimden geleni yaptım. Fotograf'da görebileceginiz gibi Batu ateşten kızarmış yanaklarıyla akşamın tadını çıkartma peşinde.
Almanya'dan aldığmız Noel temalı hediyelerimiz ve ağız tadlandırıclar ile herşeye rağmen çok güzel bir akşam geçirdik :)


Yılbaşı günü de hazırlıklar sabahtan başladı, kasaba gidildi, mezeler hazırlandı ortalık toplandı derken hızla akşam oldu. İşyerimizin yılbaşı günü bize tatil ilan etmesi en büyük kurtarıcımız, ben hariç eve gelen herkes çalışıyordu, kendimi cidden şanslı hisettim. Bukadar işin arasında yılbaşı hediyelerimi çıkıp almak yerine sipariş vermeyi tercih ettim. Toyzzshop bu konuda imdadıma yetişti, ve siparişlerim tam yılbaşı günü bana ulaştı. Oyuncak Batu için olmazsa olmaz tabii ki, ama Mickey Mouse gerçekten olmazsa olmazı. Mickey'in resmiyle bile çok mutlu olan oğluma bu yeni yılda bol Mickey'li hediyelerim oldu, o da gerçekten çok mutlu oldu :) 

Mickey Mouse Peluş'a bayıldı ve bütün akşama ona alkış yaptırdı :)

 Mickey Mouse Hamur seti Batu'nun kurabiye yapımında da yardımcısı :)
 Ve bu güzel Mickey Magnet içlerinde en şirinleri, ben bile kendisiyle haşır neşirim :)


Ve bu vesileyle; herkese mutlu Noeller, mutlu yıllar, sağlık, mutluluk, şans ve huzur diliyorum.
Sevin, sevilin, ve yaptığınız hiç bir iyiliğin peşine düşmeyin.
Sevgiler,
Delimania







2 Ekim 2013 Çarşamba

Scooter ve ucağımız


Batu nerdeyse iki yaşında, ilgi alanları değişiyor haliyle. 
Toyzzshop'un online alışveriş sayfasına girip biraz araştırdım, neyi sever neyi kullanabilir diye bakarken Oyuncaklar bölümünde bu scooter dikkatimi çekti.

Kullanabileceği birşey olsun istedim, scooterlar genelde iki tekerlekli ve dengesini sağlaması çok zor olacaktı. Bu hem dört tekerlekli hem de hafif bir malzemeden yapıldığı için Batu için ideal olabilirdi. 

 Batu buaralar uçakları da çok seviyor. Benim ona alışveriş yaptığımı görünce gelip uçağını da kendi seçti. Şuan dolabının üstünde duruyor, arada gidip indiriyor oynuyor ve sonra yine yerine koyuyor. Sanırım bu sene daha sık sık uçak alacağız. Çünkü Batu gerçekten uçaklara çok meraklı ve bizzat binip dedesine gitmeyi de çok seviyor.

Oyuncaklarımız çok hızlı bir şekilde elimize ulaştı, bu sefer sanırım paketlerin büyüklüğünden hediye paketi yapılamamıştı.  İşte scooter ve uçağımız :)






28 Ağustos 2013 Çarşamba

Batunun en sevdiği oyuncaklardan biri: Lego

Malum her çocuğun olduğu gibi Batu'nun da fazlasıyla oyuncağı var. Ancak hem biz ebeveynler yenisini almadan durabiliyoruz hem de yaşları büyüdükçe çocukların yaşlarına uygun yeni oyuncaklara da ihtiyacı var diye düşünüyorum.
Toyzzshop'un online alışveriş sayfasına girip Oyuncakları gezerken hemen Batu'nun annemin evinde bizim çocukluğumzdan kalma Lego'larla nasıl oynadığı ve çok da keyif aldığı geldi aklıma. Ayrıca tatilde babasını özlediğinde "Babam gelcek, babam Lego alcak" demesi de bu oyuncaktan keyif aldığını düşündürmüştü bana.

Hemen yaşına uygun setlere baktım. Oyuncak kategorisinin altında yer alan Legoları direk markalardan bulmak da mümkün. Lego'ların yer aldığı sayfada  yaş aralığı 1'den başlayıp 12'ye kadar devam eden bir yelpaze var.
Hayvanat bahçesi treni tam Batu'ya göreydi. Yaş aralğı 1-5 idi. Kendisine de gösterdim hoşuna gitmişti sanki :)


Ama asıl sevinç paketimiz gelince oldu. Siparişimiz 3-4 gün içinde elimizde oldu. Oyuncak hediye paketi içinde gelince daha bir merak uyandırır ya; Toyzzshop'un hediye paketi özelliği çok hoşuma gitti.

 


Batu'nun meraklı gözlerle öncelikle paketin üzerindeki resimleri izlemesine bir bakın.


 Hayvanat bahçesi treni, treni oluşturan parçaların dışında bir zürafa ve bir de minik adamdan oluşuyor.


Batu paketi açıp zürafayı ve diğer parçaları görünce sevinçle parçaları birleştirmeye çalışıp, zürafayı bir an önce trenin içine oturtma hevesindeydi.
O an doğru bir seçim yaptığımızı anladım.



Çocuğunuza buaralar yeni oyuncaklar bakıyorsanız Lego'yu ve Hayvanat bahçesi treni'ni tavsiye ederim. Ayrıca Toyzzshop'un sayfası da hediye ve ürün seçiminde hem pratik hem hızlı. Bence denemeye değer :)

31 Temmuz 2013 Çarşamba

Tatile gidiyoruz

Biz tatile gidiyoruz, bu yıl biraz endişeliyim. Eşim hemen bizimle gelemeyecek. Her yıl gittiğimiz devremülke bu kez annemlerle gidiyoruz ve eşim bize bayram için katılacak. Batu geçen sene burada çok eğlenmişti, şurada yazmıştım. Ancak ozaman henüz yürüyemiyordu bize bağlıydı vs. Şimdi bir haylaz bir uçan karıncaya dönüştü kendisi, Bodrum malum yüksek, denizi derin. Bilemiyorum ki. Tüm ebdişelerimi cebime koydum gidiyoruz, yarın sabah 08:35 uçağı ile. Herkese iyi tatiller iyi bayramlar. Sevgiyle...


28 Haziran 2013 Cuma

Bir aşk, bir nikah,bir düğün, bir bebek...

Tanrım ne telaşlar, ne heyacanlar. Seviyorum aşığım, hadi evlenelim ozaman ama düğünümüzde olsun. Nerede, e tabii Ankara'da. Ama ben izmirliyim. Hadi orada da nişan olsun, nikah olsun, kına olsun.
Olsun mu? Olsun. 
Yaşadığımız bu tatlı telaşları bir biz biliriz bir de etrafımızda bize destek olmak için canları çıkan yakınlarımız, dostlarımız.
Herşeyin en güzelini yaşamak isteyen bizler aynı telaşları doğum da, doğumgünlerinde de yaşamıyor muyuz.Batu doğdu, mevlüt, dişi çıktı buğday günü, ilk yaşı derken yine bir hengame yine bir koşuşturma :) Ama hepsi de çok güzel oldu ve iyi ki oldu.
Bugün evliliğimizin 5. yılı. 20 aylık oğlumuzla birlikte hayattan tek beklentimiz huzurlu ve sağlıklı olabilmek. Çalışma telaşından kafamızı kaşıyamadığımız doğru, ancak dönüp baktığımıza kendimize ailemize çocuğumuza ödüllerimiz olduysa, evet birbirimize vakit de ayırmışız diyebiliyorsak, ozaman çalıştığımız için de mutlu olmalıyız belki de.
Bu 5 yıl nasıl geçti ben anlayamadım doğrusu, dileğim bundan sonraki yıllarımızın da su gibi sakin ve dingin akıp geçmesi, yüzümüzden tebessümü eksik bırakmayacak zamanlar yaşamamız.
Gerisi hikaye :)





3 Mayıs 2013 Cuma

Bir anne sütü hikayesi



 Doğumdan sonra sütümün gelmemesi beni çok üzmüştü. Hastane de kaldığım sürece gelmedi, eve çıktık gelmedi. Sonra bir damla, iki damla.Öyle inanmıştım ki bebeğimi emzirmem gerektiğine o süt gelmeliydi, gelecekti. Lohusa halimle Batu her uyuduğunda araştırdım, okudum, LLL’in (La Leche League) Ankara temsilcisine ulaştım, Batu’yla birlikte yanına gittik birlikte uğraştık, konuştuk yazıştık derken sonunda süt geldi. Öyle geldi ki markaanne aracılığyla başka bebeklere süt ulaştırma imkanım bile oldu. Batu da doya doya anne sütü içti, tam18 ay.
 Ancak Batu’nun yaşından sonra hiç iştahı yoktu, sürekli emmek istiyor nerdeyse hiçbirşey yemiyordu. Okadar hareketli bir çocuk ki kilo tutması pek mümkün değildi zaten ancak 15. ayda hala yeterli kilo almamış olması doktorumuzun sütten kesmemizi söylemesine neden olmuştu.

15. ay geçti, 16, 17 biz hala emiyorduk. Gözgöze, dizdize  sabahları, öğlenleri işden gelince, akşam üstü işden dönünce, akşamları uykuya dalarken ve geceleri. Şunu söylemeliyim ki, emzirmenin verdiği duygu, bağ, yakınlık bambaşka. Ama herşeyin bir sınırı var ve bizde o sınıra gelmiştik sanırım.
18. aya geldiğimizde iş nedeniyle Almanya’ya gitmem gerekiyordu. Doğduğu günden itibaren yurt içi yurt dışı tüm iş seyahatlerimi Batu ile birlikte yapmıştık. Ama artık 1,5 yaşına gelmişti bir gece bensiz kalabilirdi. Kalabilir miydi? Bu Batu’yu sütten kesmem için bir fırsat olabilir miydi?

Farklı yöntemlere(oje, bant, salça vs.) başvurmaya tamamen kapalı olduğumdan kesinlikle konuşarak ve işte belki de biraz uzaklaşarak bu işi yapabilir miydim, diye düşünmeye başladım. Fikir aldım, kararsız kaldım derken...
Gün geldi çattı, Gece 03:00 de en son Batu’yu emzirdim ve evden çıktım. Almanya’da yaşadıklarım zordu, iltihap, fazla süt vs. onları unutmak en iyisi benim için. Batu toplam 1 gece iki gün emmemişti. Yine gece 03:00 de eve geldiğimde, Batuyu uyurken yatağına götürmek üzere kucagıma aldım ve işte o anda beni koklayarak tanıyan birick oğlumun “ Anne, anne meme” demesiyle benim kendimle sınavım başladı. Kucağımda yalvarırcasına ağlayan oğlumla bende sabaha kadar ağladım.
Zaten uykusuzken ne o gece nede ertesi gün uyuyabildik, o istedi ben vermedim, o ağladı ben ağladım

Belki kulağa komik geliyor olabilir, ama bir annenin yaşadığı o an o anne için gerçekten hiç kolay değil. Çocuğunuz sizden çikolata ister vermezsiniz, meşrubat ister hayır dersiniz ama aylardır isteyerek ve bilerek verdiğiniz sizin kendi vücudunuza ait bir parçayı ona vermemek o elinizi tutmak isterken ona elinizi uzatmamak, sizi öpmesine izin vermemek gibi bir duygu, artık bana sarılma der gibi bir duygu. Sizi ikileme sokan, kısa süre de olsa çaresiz bırakan bir duygu.

İşte önemli olan o duyguya yenik düşmemek ve mantıklı olmak :)

Batu duruma nerdeyse 1-2 günde alıştı. Dilinde hep o cümle vardı “ Anne meme” ama artık ağlamıyordu, sadece söylüyordu, sanki söyledikçe rahatlıyordu. Benden de hep aynı yanıt “ Annecim meme burada ama süt bitmiiiiiiiiişşşş” gibi kısa cümleler.
Emme pozisyonunda uyuyan Batu’nun uyku stili değişmedi. Başı göğsümde kitap okuyarak ya da şarkı söyleyerek uyumaya devam ettik.Aksam 20:30 – 21:00 de uyumuş olan Batu sabaha kadar belki bir kez uyanıyor belki de hiç uyanmıyor :)

Eveeet, henüz emmeyi bırakalı 1 ay bile olmadı. Umarım herşey şuan olduğu gibi yolda gider ve Batu’nun emmeyi bıraktıktan sonra yerine gelen iştahı ve uyku düzeni hiçbir sebeple uzun süreli bizi terk etmez.
Unutmadan, bu süreçte yardım aldım mı, evet aldım. Yine LLL danışmanı ile yazıştım. Binbir Çiçek Montessori Ön Okulu’ndan Hilal Öktem ile görüştüm, ve sürekli iletişim de kaldım. Yardımları okadar büyüktü ki, onlar olmadan çok daha zor hatta belki de yalnış durumlar olabilirdi. Ne demişler, bir bilene sor! Ve tabii ki arkadaşlarım, dostlarım, ailem. Dertleşmek, fikir almak, delirmemek için en kolay yöntem diye düşünüyorum :)

Sevgiyle,

Basak

21 Mart 2013 Perşembe

Bebek ile ilk Tatil

Bu soğuk kış günlerinden bahar'a doğru ilerlerken sıcak bir paylaşımımız olsun, size Batu'yla ilk tatilimizi anlatayım istedim. Umarım maceramızı seversiniz ve önümüzdeki yaz gönlünüzce bebeğinizle tatile çıkarsınız. Agustos ayı olmuştu Batu yaklaşık 10 aylıkdı. Bodrum'a gitmeye karar verdik. Tabii bu kararı alana kadar birsürü araştırma fikir değişikliği vs. "Önce otele gidelim ev olmasın, iş yapamayız ki, yemek mi yapacağız, yok çocukla olmaz kesin otel olmalı" şeklinde konuşmalar geçti Tuncay'la aramızda. Daha sonra durduk ve düşündük. "Otel mi? Diyelim ki otele gittik, Batu 20:00 de uyuyor ve işte o andan itibaren bizim için de tatil odanın içinde geçecek" Hemen vazgeçtik. Başka birşey bulmalıydık. Bulduk; ailem bir kaç yıldır Bodrum'da bir devremülke gidiyordu. Daireler küçük 1+1 gibi. Ama önünde bir bahçesi var ve insanlar nerdeyse tüm zamanını o bahçede sitenin rengarenk çiçeklerle dolu çevresinde,çocuk parkında, havuzbaşında veya güzel sahilinde geçiriyordu. Yani duş ve uyku dışında kimsenin odaya ihtiyacı yoktu zaten. Tabii iki ayrı ev tuttuk. Birinde biz kalıyorduk biraz ileride de anneanne, dede ve dayı kalıyordu. Babamlar İzmir'den arabayla yola çıktılar, biz Batu'yla çok rahat bir uçak yolculugu yaptık. Havaalanına vardığımızda Babamlar gelmişti bile. Yanlarında bir park yatak ve mama sandelyesi getirmişlerdi. Bende bebek arabasını ve playskool ilk arabamı götürdüm. İhtiyacımız olan herşey yanımızdaydı ve gerçekten çok işe yaradı. Batu bizim yardımımızla yürüyordu ve çok hareketliydi. Bu nedenle playskool ilk arabam ve park yatak onun oyalanması için bize çok yardımcı oldu. Zaten genel olarak güneşin daha az zarar verdiği saatler başladığında Batu'yu denizden çıkarmak imkansızdı. Batu bir balık olmuştu. Resmen sudan çıkmak istemiyordu, ağlıyordu çıkmamak için. Büyüdüğünde de böyle mi olacak çok merak ediyorum. Ben denizi çok severim, benim için en önemli tatil şeklidir deniz tatili. Umarım Batu da herzaman düşkün olur benim kadar, birlikte sudan çıkmayız :) Tabii yüzemediği için ve ayakta da bağımsız duramadığı için onu denizin içinde tutmak bizim için biraz zorlayıcı bir durumdu. Sürekli elden ele geziyordu Batu. Babam ve kardeşim de Batu ile çok ilgilendikleri için biz de tatilin tadını çıkarabiliyorduk.
Akşam üstü yemek saatine kadar parka gidiyorduk. Batu salıncak da çok mutluydu. Özellikle parka gelen 6-9 yas arası kızlar Batu'yu çok eğlendiriyorlardı. Aralarında farklı bir iletişim oluşmuştu :)
Akşamları Bodrum'a iniyor, yemek yiyor Batu'yu bebek arabasında gezdirirken Bodrum'un farklı yerlerini keşfedebiliyorduk. Çoğu bebekli ailenin yanında bakıcıları vardı. Anne Babalar gece eglencesinden, Bodrumdan dönerken, bakıcılar yeni uyanmış bebekleri evin dışında oyalamaya çalışıyorlardı. Kıskandım mı? Eh biraz! Bizim bakıcımız yoktu, olamamıştı, olur olmaz olmamaya başlamıştı. Neyse, sonuç olarak biz gecelere akamıyorduk ama bebeğimizle bizzat ilgileniyorduk ve çok mutluyduk. Onun suyun içinde doğuştan yüzme biliyormuşcasına el ve ayaklarını çırpışına hayran kalıyorduk. Onun varlığı bizi ve o tatil köyündeki herkesi çok eğlendiriyordu. Hedefim toplam 15 gün kaldığımız tatili önümüzdeki yaz 1 aya çıkarmak. Aşağıda sayacağım noktalar ise bebekli annelere tavsiyemdir: - Bebeğim küçük diye düşünüp kendinizi o sıcak havalarda eve tıkmayın. Bebekle de tatile gidilir, gezilir, tozulur. - En konforlu tatili seçin, lüks bir otel herzaman göründüğü kadar konforlu olmayabilir. Etrafınızda çoçuk büyütmüş, tahamül edebilen, mütavazi insanların olacağı bir ortam seçmek sizi rahatlatacaktır. - Yanınızda size destek olacak birileri olsun. Mümkünse eşiniz dışında birileri daha(mümkünse anneniz, babanız, kardeşiniz). Yalnız unutmayın size destek olacak birileri, yük olacak değil! Yanınıza alacağınız kişiler bazen destek olmak yerine "oh tatile geldim, banane senin çocuğundan" moduna girebilirler. Onları baştan saptayıp hemen plan dışı bırakın. Öyle olmasındansa yalnız eşinizle olsanız bile daha az yorulacağınız kesin. -Yanınıza alacaklarınızı iyi saptayın; Bebek arabası, mama sandalyesi, park yatak (ki evde kullanmam) candır.. Gereksiz oyuncak almayın zira orada ihtiyacınız olmayacaktır -Gereksiz kıyafet almayın diyemeceğim çünkü çook fazla ihtiyaç oluyor. Özellikle kısa kollu body, ondan başka birşey giydirmenize gerek bile yok :) - Mayo bezinizi unutmayın, Havuz için gerekli. Deniz'de tercih etmesem de bazı çok bilmiş tatilcilerle muhattap olmamak için kullandığım oldu. - Güneş kremi! Ben Day Long 50+ kullandım. Bu konuda çok tartışma olduğunu biliyorum ama ben kullandım işte. -Şapka; açık renkli omuzlara gölge yapacak şekilde şapka şart. Şapkasız çıkmasınlar yavrucaklar.
Şimdilik benden bukadar, aklıma gelirse eklerim. Ne de olsa yaza daha var :) Sevgiler ve şimdiden herkese iyi tatiller!!